- altta
- adv. under, beneath, below--------prep. below
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
altta kalanın canı çıksın — herkes başının çaresine baksın, gücü yetmeyen ne olursa olsun anlamında kullanılan bir söz … Çağatay Osmanlı Sözlük
altta kalmak — 1) herhangi bir çatışmada, çekişmede yenilmek 2) herhangi bir iyiliğin karşılığını ödeyememek … Çağatay Osmanlı Sözlük
altta yok üstte yok — yoksul, fakir … Çağatay Osmanlı Sözlük
TAHTANİYE — Altta olan, alttaki. * Noktası altta olan harf … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Tǎrnovo — altTǎrnovo o Tirnovo/alt VER Tŭrnovo … Enciclopedia Universal
alt — is. 1) Bir şeyin yere bakan yanı, zir, üst karşıtı Pantolonlarımızı şiltelerimizin altına seriyoruz, onlar bütün hafta orada ütüleniyor. Z. O. Saba 2) Bir nesnenin tabanı Ayağındaki altları nalçalı koca bahçıvan kunduraları ile ona yetişmesi… … Çağatay Osmanlı Sözlük
Old Turkic language — Old Turkic Spoken in Central Asia Extinct by the 13th century Language family Turkic Southeastern Turkic (Uyghuric) Old Turkic … Wikipedia
alt damak — is., ğı, anat. Damaklardan altta olanı … Çağatay Osmanlı Sözlük
alt dudak — is., ğı, anat. 1) Dudaklardan altta bulunanı 2) hay. b. Böceklerin ağız sisteminde bulunan alt parça … Çağatay Osmanlı Sözlük
alt güverte — is., den. Gemilerde güvertelerden altta bulunanı … Çağatay Osmanlı Sözlük
alt kat — is. Bir yapının veya aracın katlarından altta bulunan bölümü … Çağatay Osmanlı Sözlük